Bankacılık Suçları

Bankacılık Suçları

Bankacılık Suçları

Bankacılık Suçları dünyanın her kesiminde sık sık kullanılan ve artık hayatın içerisinde önemli bir arzı olan ‘Banka’, beraberinde bir takım sorunları da getirmektedir. Bu yazıda ceza hukukunu yakından ilgilendiren bankacılık suçları üzerinde durulacaktır.

Zimmet

Bankacılık zimmet suçu, banka görevlileri ile banka yönetim kuruluşunun kendi sorumlulukları altında olan (zilyetlikleri altında olan) paranın, para yerine geçen evrakların veya senet ve kıymetli evrakların kendilerinin ya da başkalarının zimmetlerine geçirilmesidir.

Bankacılık zimmet suçu 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 160. Maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre,

“Görevi nedeniyle zilyetliği kendisine devredilmiş olan veya koruma ve gözetimiyle yükümlü olduğu para veya para yerine geçen evrak veya senetleri veya diğer malları kendisinin ya da başkasının zimmetine geçiren banka yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile diğer mensupları, altı yıldan oniki yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılacakları gibi bankanın uğradığı zararı tazmine mahkûm edilirler.

Suçun, zimmetin açığa çıkmamasını sağlamaya yönelik hileli davranışlarla işlenmesi hâlinde faile on iki yıldan az olmamak üzere hapis ve yirmibin güne kadar adli para cezası verilir; ancak, adli para cezasının miktarı bankanın uğradığı zararın üç katından az olamaz. Ayrıca meydana gelen zararın ödenmemesi hâlinde mahkemece re ‘sen ödettirilmesine hükmolunur”

TCK’ da düzenlenen zimmet suçu (madde 247) genel hüküm niteliğindedir. Bankacılık Kanununda düzenlenen bankacılık zimmeti suçu ise özel hüküm niteliğindedir. Bu nedenle bankacılık zimmeti suçunda özel hüküm niteliğindeki Bankacılık Kanunu uygulanmaktadır.

Bankacılık Suçları

Bankacılık Suçları

Dolandırıcılık

Dolandırıcılık, suçu serbest hareketli suçlardan biri olduğundan kendisini pek çok açıdan değişik biçimlerde gösterebilmektedir. Ancak genel itibariyle dolandırıcılık suçunun üç unsuru bulunmaktadır. Bunlar hileli bir hareketin yapılması, aldatıcılık ve zarardır.

Bankacılık Suçlarından Dolandırıcılık Suçu Türk Ceza Kanunu’nun 157. Maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre,

“ Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişiye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası verilir”

Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenmiş olan bu suç kendisini bankacılık suçlarında da göstermektedir. Nitelikli dolandırıcılık başlığında düzenlenen ve uygulamada sık sık karşılaşılan durumlara örnek vermek gerekirse;

  • TCK Md. 158-1(f), “Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle,”
  • TCK Md. 158-1(j), “Banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla,”
  • TCK Md. 158-1(l) “Kişinin, kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurum ve kuruluşlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle,”

Şeklinde kanun maddesinde düzenlenmiştir.

Türk Ceza Kanunu’nun 158. maddesinde nitelikli haliyle düzenlenmiş olan Bankacılık Suçlarından bankacılık alanında işlenen dolandırıcılık suçu üç yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılmaktadır.

Özel Belgede Sahtecilik 

Özel Belgede Sahtecilik, Özel belgeler, kamu görevlisinin kamu görevi nedeniyle düzenlemediği belgelerdir. Yani resmi olmayan, resmi belgeler haricindeki belge vasfını taşıyan ancak ispat gücü bulunan ve hukuken sonuç doğurmaya elverişli belgelerdir.

Bankacılık Suçlarından birisi olan Özel belgede sahtecilik suçu Türk Ceza Kanunu’nun 207. Maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre,

“Bir özel belgeyi sahte olarak düzenleyen veya gerçek bir özel belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren ve kullanan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Bir sahte özel belgeyi bu özelliğini bilerek kullanan kişi de yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.”

Şeklinde düzenlenmiştir

Bankacılık uygulamasında en sık karşılaşılan özel belgede sahtecilik işlemleri ise,

  • Kart kopyalama
  • Sahte talimat düzenleme
  • Sahte belge ile kredi kullanma
  • Bankacılık sözleşmelerinde başkasının yerine imza atma ve kullanma

Şeklinde görülmektedir. Resmi ve özel belgede sahtecilik suçu, seçimlik hareketli suçlar olduğundan kanun koyucu bir belgenin başkalarını aldatacak şekilde değiştirilmesini, belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesini veya sahte belgenin kullanılmasını suç saymıştır.

Resmi Belgede Sahtecilik

Resmi Belgede Sahtecilik, Resmi evrakta sahtecilik suçu, üç farklı hareketle ancak ve ancak kasten işlenebilen bir suçtur. Bu suçun oluşabilmesi için sahte resmi belge gerçeğe aykırı bir biçimde üretilmeli, gerçek bir resmi belgenin başkalarını aldatacak şekilde değiştirilmesi ve bu sahte belgenin kullanılması gerekmektedir.

Bankacılık Suçlarından Resmi belgede sahtecilik suçu Türk Ceza Kanunu’nun 204. Maddesinde şu şekilde düzenlenmiştir:

“Bir resmi belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir resmi belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren veya sahte resmi belgeyi kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu resmi bir belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren, gerçeğe aykırı olarak belge düzenleyen veya sahte resmi belgeyi kullanan kamu görevlisi üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

 Resmi belgenin, kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli olan belge niteliğinde olması halinde, verilecek ceza yarısı oranında artırılır.”

Resmi belgede sahtecilik suçu ile özel belgede sahtecilik suçu arasındaki en önemli fark; resmi belgede sahtecilik suçunda mevzubahis olan evrakın resmi bir memur tarafından düzenlenmesidir.

Bu suçun işlenmesinde en sık görülen belge nitelikleri ise,

  • Sahte nüfus kayıtları
  • Sahte vasiyetname
  • Sahte tapu belgeleri
  • Sahte kimlik veya ehliyet kullanımı
  • Sahte nüfus kayıtları

şeklinde kendisini göstermektedir

Parada Sahtecilik

Parada sahtecilik suçu Türk Ceza Kanunu’nun 197. Maddesinde üç farklı şekilde düzenlenmiştir

Bankacılık Suçlarında parada sahtecilik suçu, “ Memlekette veya yabancı ülkelerde kanunen tedavülde bulunan parayı, sahte olarak üreten, ülkeye sokan, nakleden, muhafaza eden veya tedavüle koyan kişi, iki yıldan oniki yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

 Sahte parayı bilerek kabul eden kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve adlî para cezası ile cezalandırılır.

 Sahteliğini bilmeden kabul ettiği parayı bu niteliğini bilerek tedavüle koyan kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”

Söz konusu suçu oluşturan seçimlik hareketler,  parayı sahte olarak üretme, ülkeye sokma, muhafaza etme ve tedavüle sokma şeklinde düzenlenmiştir.

Ticari Sır, Bankacılık Sırrı veya Müşteri Sırrı Niteliğindeki Bilgi veya Belgelerin Açıklanması

Ticari sır, müşteri sırrı niteliğindeki belge ve bilgilerin ifşası sonucunda fail, şikayet üzerine, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.

Bu suç, Türk Ceza Kanunu’nun 239. Maddesinde şu şekilde düzenlenmiştir: bknz

 “Sıfat veya görevi, meslek veya sanatı gereği vakıf olduğu ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgeleri yetkisiz kişilere veren veya ifşa eden kişi, şikayet üzerine, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Bu bilgi veya belgelerin, hukuka aykırı yolla elde eden kişiler tarafından yetkisiz kişilere verilmesi veya ifşa edilmesi halinde de bu fıkraya göre cezaya hükmolunur.

 Birinci fıkra hükümleri, fenni keşif ve buluşları veya sınai uygulamaya ilişkin bilgiler hakkında da uygulanır.

 Bu sırlar, Türkiye’de oturmayan bir yabancıya veya onun memurlarına açıklandığı takdirde, faile verilecek ceza üçte biri oranında artırılır. Bu halde şikayet koşulu aranmaz.

 Cebir veya tehdit kullanarak bir kimseyi bu madde kapsamına giren bilgi veya belgeleri açıklamaya mecbur kılan kişi, üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.”

Bankanın İtibarının Zedelenmesi

Bankanın İtibarını Zedelenmesi Bankacılık Suçları nda yerini almaktadır, hayatın her noktasına yayılan bankacılık kurumu elbette ki kendi itibarının zedelenmemesi amacıyla hareket edecektir. Ülkemiz bankaların itibarlarını korumak maksadıyla 5411 sayılık Bankacılık Kanunu’nun 74. Maddesini şu şekilde düzenlemiştir:

“5187 sayılı Basın Kanununda belirtilen araçlarla ya da radyo, televizyon, video, internet, kablolu yayın veya elektronik bilgi iletişim araçları ve benzeri yayın araçlarından biri vasıtasıyla; bir bankanın itibarını kırabilecek veya şöhretine ya da servetine zarar verebilecek bir hususa kasten sebep olunamaz ya da bu yolla asılsız haber yayılamaz.”

Ticari Davalar