Boşanma süreci, yalnızca duygusal değil, aynı zamanda hukuki olarak da oldukça karmaşık ve hassas bir süreçtir. Kadınlar için bu süreç, yaşamlarında yeni bir sayfa açarken, hak kaybına uğramamaları adına önemli hukuki hakları beraberinde getirir. Boşanma davasında kadının hakları, şartlara göre değişse de, genel olarak kanunlarla çizilmiş çerçevede koruma altındadır.
Özellikle uzun süreli evliliklerde, çocukların varlığı, kadının ekonomik durumu, yaşadığı çevre, evlilik süresince üstlendiği roller ve evlilik içinde maruz kaldığı davranışlar gibi birçok faktör, bu hakların kullanımında belirleyici olabilir. Türkiye’de medeni kanun, kadınların boşanma sonrasında mağdur olmaması için geniş çaplı bir koruma alanı sunar.
Bu haklar şu şekildedir:
Bu hakların her biri, boşanmada kadının hakları kapsamında eşlerin haklarını korumaya ve yeni yaşam düzenlerine uyum sağlamalarına yöneliktir. Aşağıda, bu hakları ayrı ayrı detaylandırıyoruz.
Boşanma davasında, kusursuz ya da daha az kusurlu olan kadın, yaşadığı zararın giderilmesi amacıyla maddi ve manevi tazminat talep etme hakkına sahiptir. Bu talepler, eşin ihaneti, aşağılayıcı davranışları ya da evlilik birliğini temelinden sarsan davranışları sonucu gündeme gelir. Boşanan kadının hakları kapsamında bu tazminatlar kadının yaşadığı duygusal ve ekonomik kaybın giderilmesini hedefler. Mahkeme, talebin yerindeliğine göre uygun bir miktarda tazminata hükmedebilir.
Tazminatın belirlenmesinde, tarafların kusur oranları, gelir durumları, yaşları, eğitim seviyeleri ve evlilik süresi gibi faktörler dikkate alınır. Özellikle manevi tazminat, kadının kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığına göre belirlenir.
Kadın, boşanma davası devam ederken tedbir nafakası; boşandıktan sonra ise yoksulluk nafakası talep edebilir. Çocuğun bakımı söz konusuysa, ayrıca iştirak nafakası da gündeme gelir. Boşanan kadının hakları nelerdir sorusunun en çok yanıtlandığı alanlardan biri nafakaların kapsamıdır. Boşanmada kadının hakları, sosyal ve ekonomik güvencenin devamı açısından nafaka ile somutlaşır.
Tedbir nafakası, dava süresince geçici ekonomik destek sağlar. Yoksulluk nafakası ise kadının boşanma ile yoksulluğa düşmesini önlemek için bağlanır. Mahkeme, nafaka miktarını belirlerken kadının gelir durumu, eğitim seviyesi ve geçim imkanlarını göz önünde bulundurur.
Eğer taraflar arasında edinilmiş mallara katılma rejimi geçerliyse, kadın evlilik boyunca edinilen mal varlıklarından hak talep edebilir. Tapuda eşin adına kayıtlı olsa bile, birlikte edinilmiş sayılan mallardan pay alabilir. Bu, boşanan kadının hakları arasında malvarlığına ilişkin en kritik unsurdur. Bu tür düzenlemeler, boşanmada kadın hakları dengesini korumaya yöneliktir.
Kadın, evlilik süresince edinilmiş taşınmazlar, araçlar, iş yerleri, emeklilik fonları ve banka mevduatları gibi malvarlıkları üzerinden pay talep edebilir. Özellikle ev kadınlarının emekleri göz önünde bulundurularak hakkaniyete uygun bir paylaşım yapılması hedeflenir.
Düğün sürecinde kadına takılan altın ve takılar, kişisel mal kabul edilir ve evlilik sona erse de kadına iade edilmelidir. Ziynet eşyasının taraflar arasında kaybolması veya satılması durumunda dahi bedeli talep edilebilir. Bu konu, boşanma davasında kadının hakları kapsamında sıklıkla uyuşmazlık doğurur. Boşanmada kadının hakları içinde bu eşyalara ilişkin dava açma süreci ayrıca işlenebilir.
Ziynet eşyaları, sadece maddi değil aynı zamanda kültürel ve sembolik bir değere de sahiptir. Mahkemeye başvurulması durumunda, takıların varlığı tanık beyanları, fotoğraflar ve düğün videoları ile ispat edilebilir.
Aile konutu, eşlerin birlikte yaşadığı, ailenin ortak yaşam alanı olarak kullanılan konuttur. Kadın, bu konutun tapusuna aile konutu şerhi koydurarak eşin bu mülkü satmasını veya başkasına devretmesini engelleyebilir. Bu, boşanma davasında kadının hakları arasında kadının barınma güvenliğini sağlamak amacıyla sunulan önemli bir haktır.
Mahkeme, özellikle çocukların bulunduğu durumlarda aile konutunun kadına tahsis edilmesine ve bu mülkte kalmasının sağlanmasına karar verebilir. Şerh işlemi, tapu müdürlüğü aracılığıyla kolaylıkla yapılabilir.
Boşanma süreci devam ederken veya sonuçlandıktan sonra, ortak yaşam alanı olan konutun geçici ya da kalıcı olarak kadına tahsis edilmesi mümkündür. Bu durum, özellikle çocukların velayeti kadında olduğunda daha da önem kazanır. Boşanan kadının hakları kapsamında, kadının güvenli bir yaşam alanına sahip olması ve çocuklarıyla birlikte barınma hakkının korunması yasal düzenlemelerle desteklenmiştir.
Mahkeme, konutun tahsisi kararını verirken kadının ve çocukların yaşam koşullarını, ekonomik durumlarını ve evlilik süresince konuta katkılarını dikkate alır. Bu hak, kadının boşanma sonrası mağduriyet yaşamadan hayatını sürdürmesini amaçlar.
Boşanma sonrasında kadının kişisel eşyalarının iadesi yasal bir zorunluluktur. Kıyafetler, kişisel bakım ürünleri, kitaplar, belgeler, kişisel takılar ve özel eşyalar kadına aittir ve eşin bunlar üzerinde herhangi bir tasarruf hakkı yoktur. Boşanmada kadının hakları, bu eşyaların iadesini güvence altına alır.
Bu konuda yaşanabilecek uyuşmazlıklar durumunda, kadının icra yoluyla bu eşyaları talep etmesi mümkündür. Mahkemeler, kişisel eşya listesi ve tanık beyanları doğrultusunda karar verir.
Velayet, boşanma sürecinde çocuğun üstün yararını esas alan bir karardır. Özellikle küçük yaştaki çocukların velayeti, çoğu zaman anneye verilir. Boşanan kadının hakları, çocukla olan bağın devam etmesini sağlayacak şekilde düzenlenmiştir.
Mahkeme, velayet kararında tarafların ekonomik durumu, ebeveynlik yeterlilikleri, çocuğun yaşı ve özel ihtiyaçlarını göz önünde bulundurur. Annenin çocuk üzerindeki bakım rolü ve duygusal bağı bu kararın en belirleyici unsurları arasındadır.
Eğer çocuğun velayeti babaya verilmişse, anne ile çocuk arasındaki kişisel ilişki yine de yasal olarak korunur. Mahkeme tarafından belirlenen gün ve saatlerde anne, çocuğuyla düzenli şekilde görüşebilir. Bu hak, boşanma davasında kadının hakları arasında çocuğun psikolojik gelişimini desteklemek amacıyla büyük önem taşır.
Çocukla görüşmenin engellenmesi veya annenin bu hakka ulaşamaması durumunda, mahkemeye başvurularak görüşme şartlarının uygulanması sağlanabilir. Hatta bu durum, velayetin yeniden değerlendirilmesine bile neden olabilir.
Mahkeme kararıyla velayet hakkı anneye verilmişse, ancak çocuk annenin yanında değilse, kadın icra yoluyla çocuğun teslimini talep edebilir. Bu durum sıklıkla babanın çocuğu alıkoyması veya teslim etmemesi halinde gündeme gelir. Boşanmada kadının hakları, velayet kararlarının etkin şekilde uygulanmasını sağlar.
İcra yoluyla teslim sürecinde, sosyal hizmet görevlileri ve icra memurları eşliğinde çocuk annenin bakımına verilir. Bu süreçte çocuğun psikolojisine zarar verilmemesi için uzman desteği de sağlanabilir.
Kadın, boşanma süreci esnasında veya sonrasında fiziksel, psikolojik, ekonomik ya da cinsel şiddete uğraması halinde koruma talebinde bulunabilir. 6284 sayılı Kanun kapsamında kadının kendisi ve çocukları için uzaklaştırma, iletişim yasağı ve barınma talebi gibi çeşitli önlemler alınabilir. Boşanan kadının hakları nelerdir sorusunun en kritik cevaplarından biri, güvenliğin sağlanmasıdır.
Koruma kararı birkaç saat içinde alınabilir ve geçici süreyle hemen uygulanır. Bu kararların ihlal edilmesi halinde fail hakkında hapis cezası dahi söz konusu olabilir.
Kadın, ekonomik olarak dava sürecini sürdüremeyecek durumdaysa, baro üzerinden adli yardım talebinde bulunabilir. Bu durumda devlet, kadına ücretsiz avukat tayin eder ve dava harçları alınmaz. Boşanma davasında kadının hakları, adalete erişimin kolaylaştırılması amacıyla bu destekle güçlendirilmiştir.
Adli yardım, kadınların haklarını savunurken ekonomik yük altına girmemelerini sağlar. Bu destek, özellikle şiddete maruz kalmış ya da ekonomik bağımsızlığı olmayan kadınlar için hayati önem taşır.
Boşanma süreci zorlu ve yıpratıcı olabilir. Ancak haklarınızı doğru ve etkin biçimde savunmak, bu süreci daha adil hale getirir. Bu noktada hukuki destek almak büyük önem taşır. Trabzon boşanma avukatı arayışınızda uzman kadromuzla yanınızdayız. Kaynar Hukuk olarak, boşanma süreçlerinde kadınların haklarını korumaya ve onlara rehberlik etmeye devam ediyoruz